Tiyatroya gitmeyeli çok uzun zaman olmuştu bu özlemi gidermek bende çok büyük bir mutluluğa ama aynı zamanda açlığa da sebep oldu. Artık daha sık gitmek gerektiğini farkediyorum, her neyse.

Aristokrat bir ortamla tanışıyoruz hikayenin en başında, Andreyev ailesi. Köleliğin kaldırılmasından önceki bir dönemden beri soylu ve toprak sahibi bir ailedir. Ancak zamana uyum sağlayamazlar. Tüm servetlerini kaybeden ailenin ellerinde sadece Vişne Bahçesi kalır ve borç batağında çırpınırlar. Eskiden köleleri olan bir adamın oğlu, şimdilerde çok zengin olan Yermolay onlara ne söylerse söylesin topraklarını yazlıkçılara kiraya verdirmeye ikna edemez çünkü vişne bahçesine gönülden bağlıdırlar.
Oyunun başkahramanı Yermolay, Yedi Numara'dan da tanıdığımız Engin Alkan tarafından canlandırılıyordu. Yermolay acayip renkli bir kişiliğe sahip ve izlerken "tam Türk bu" diye de düşündürmüyor değildi. Karakter, kendi repliğinde de söylüyor "Ne kadar zengin olursan ol köylüsün". Ve tavırları hakikatten bir köylüden farksızdı. Belki onu bize yakın gösteren de o soylu tavırlara sahip olmayışı.
Bir de Firs var, konağın uşağı. "Özgürlük ilan edilmese daha iyiydi, önceden sadece köleler ve efendiler vardı. Şimdi kimin kime hizmet ettiği belli değil."diyen emektar uşak. Ve daha sonra Vişnelerin satıldığı endüstriyelleşmemiş dönemi tasvir edişi Rus sanayileşmesine ve aristokrasisine bir yergiydi.
Oyunun içeriği hakkında daha fazla bilgi vermeden övemeyeceğim, bilgi verirsem de tiyatronun tadını kaçıracağım. O yüzden övmek istediğim bir başka noktaya dekora geçeyim. Işıklandırma tek kelimeyle harikaydı! Sinema izler gibi hissettim kendimi. Yıkım efekti, şamdanların yavaşça parlaması vs. Tek kelime ile harikaydı.
Ufak bir-iki eleştiri yapmak gerekirse-ki dikkat etmeden göremeyeceğiniz kadar ufak eleştiriler. Herkese beyaz görünebilsinler diye makyaj yapılmış. Makyaj yapılmayan kişiler bu yüzden sanki farklı bir yerden geliyormuş gibi görünüyordu. Yani öyle bir durum oluşmuştu ki birileri 19.yüzyıl Rusu iken diğerleri 21.yüzyıl Türkü gibiydi. Ve bir de mürebbiye gibi ara karakterler ana kurgudan alıp götürmedi bizi. Çok cılız kaldılar adeta. Bunun dışında oyun harikaydı. herkese öneriririm.